Korona Sonrası Yeni Turizm Pazarlaması

Pazarlama 4.0 dönemi ne diyor. Hikayen olacak diyor.

Hikayesi olan en güçlü ürün turizmdir kuşkusuz.

Tarih turizminin hikayesi çok etkilidir. Kalıcıdır. Benzersizdir.

Ülkemiz tarih kaynıyor.

Böylesine hikayesi olan bir ülke daha yoktur herhalde.

Şimdi onları pazarlama zamanıdır.

Korona sonrası işi düzgün yaparsak yeniden öğrenirsek olur. Hala aynı şeyleri yapmaya devam edersek o da olmaz.

İşi yalap şap yaparak turizmi değersizleştiriyoruz. Haliyle de satamıyoruz. Satıyorsak da ucuzundan satıyoruz.

Düşünsenize Mevlana Müzesine bedava giriş bu düşüncenin ürünü değil midir?

Değersizleştirdik koskoca Mevlana Müzesini ve yan bileşenlerini.

Adını ne koyarsanız koyun, sebebi ne derseniz deyin ücretsiz bir müze olmaz.

Hele Mevlana gibi bir değerin müzesi bedava hiç olmaz. Promosyon olmaz. Eşantiyon olmaz.

Maalesef bunun sebebi pazarlamadan anlamamaktır.

Turizm yöneticilerimiz, şehir yöneticilerimiz pazarlamayı bilmiyor, pazarlama iletişiminden anlamıyor.

Bu sebeple de laf olsun işleriyle geçiştiriyorlar turizm değerlerimizi. Öldürüyorlar.

Korona artık bizim yüzümüze suratımıza bir şeyleri haykırdı.

Şeffaf ol, düzgün ol, adam gibi ol diye…

Her sektör Korona’dan farklı anlamlar çıkartacak tabii ki…

Ben bir şehir markalaşma uzmanı olarak bunu çıkartıyorum ve yetkilileri şimdiden uyarıyorum.

Korona krizinde evde kalan dünya kadar insanın ilk hamlesi dışarı çıkmak, gezmek, seyahat etmek olacak. Bunu iyi değerlendirirsek Türkiye olarak Konya olarak hızlıca çıkarız Korona’nın yaratacağı olumsuzluklardan.

Aynı kafayla düşünürseniz, bunu asla başaramazsınız…

Haydi Korona sonrası yeni turizm projeleri üretmeye…